Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
lucky Dinle! {'lʌkı}
  • [A] şanslı, uğurlu, tâlihli
lucky s.
1. talihli, şanslı.
2. uğurlu.
lucky s. talihli, şanslı, uğurlu, meymenetli. lucky day uğurlu gün, mesut gün. lucky dog talihli adam. Lucky dog! Kerata ,sanslı. lucky penny uğurlu para. luckiness

i. şanslılık.
lucky luck.y l^k'i Sıfat * talihli, şanslı. * uğurlu.
lucky talihli, şanslı, uğurlu, meymenetli. lucky day uğu

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
lucky dog
  • [N] şanslı herif
happy-go-lucky Dinle! {,hæpıgəʋ'lʌkı}
  • [A] şansına güvenen, gamsız, tasasız, sevindirici, raslantısal
be lucky
  • [V] şanslı olmak
lucky star
  • [N] yıldız: şans yıldızı
happy-go-lucky s. kaygısız; bir şeye aldırmaz, neşeli.
have a lucky/winning streak k. dili {birinin} şansı rast gitmek.
lucky day uğurlu gün.
lucky dog k. dili talihli adam.
Lucky dog! k. dili Şanslı kerata!
thank one´s (lucky) stars k. dili kendini çok şanslı saymak, şükretmek: You can thank your lucky stars you didn´t go. Gitmediğine şükretmelisin.
You can thank your lucky star it wasn´t you! k. dili Sen olmadığın için talihine şükret!
happy-go-lucky hap.py-go-lucky Sıfat * kaygısız; bir şeye aldırmaz, neşeli.
have a lucky streak * şansı rast gitmek.
lucky day * uğurlu gün.
lucky dog * talihli adam.
Lucky dog! * Şanslı kerata!
thank one's lucky stars * kendini çok şanslı saymak, şükretmek: You can thank your lucky stars you didn't go. Gitmediğine şükretmelisin.
happy go lucky kaygısız
lucky enough yeterince şanslı
be lucky şanslı olmak f.