İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
love |
{lʌv}
- [N] aşk, sevgi, sevda, tutkunluk, sevgili, yar, hayranlık
- [V] sevmek
|
|
love |
i. sevgi, muhabbet, aşk; sevgili, yâr, dost; b.h. aşk tanrısı, Küpid; psik. eros; {tenis} sıfır, hiç sayı kazanmamış olma. love affair aşk macerası. love apple {eski} domates. love beads hippilerin taktıkları renkli boncuklar. love charm aşk husule getiren büyü. love child aşk mahsulü, gayri meşru çocuk. love feast dostluk bağlarını kutlayan ve kuvvetlendiren ziyafet. love grass çayırgüzeli, bot. Eragrostis major. love knot muhabbet alameti olarak hususi bir şekilde bağlanan fiyonga. love letter aşk mektubu. love match yalnız aşk üzerine kurulan izdivaç. love potion aşk iksiri. love seat iki kişilik sedir. love story aşk hikâyesi. a labor of love hatır için yapılan iş. fall in love abayı yakmak, aşık olmak. for the love of aşkına, hatırı için. give my love to sevgilerimi söyle. make love sevişmek. not for love or money ne hatır için ne para için, hiç bir surette. There is no love lost between them. Birbirlerini hiç sevmezler. Birbirlerinden nefret ederler. |
|
love |
f. sevmek, aşık olmak. |
|
love |
f. sevmek, âşık olmak.
i. 1. sevgi. 2. sevi, aşk. 3. sevgili. 4. tenis sıfır. |
|
love |
love
l^v
Fiil
* sevmek, âşık olmak.
İsim
* sevgi.
* sevi, aşk.
* sevgili.
tennis
* sıfır. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
love affair |
{,lʌvə'feər}
- [N] aşk ilişkisi, aşk macerası, gönül macerası
|
|
ardent love |
|
|
bear love |
|
|
blind love |
|
|
calf love |
{'kæflʌv}
- [N] çocukluk aşkı, gençlik aşkı
|
|
desperately in love |
|
|
love to distraction |
- [N] deli gibi sevmek, çıldırasıya sevmek
|
|
falling in love |
- [N] aşık olma, gönül verme
|
|
free love |
- [N] evlenmeden birlikte yaşama
|
|
for the love of God! |
|
|
labor of love |
- [N] hatır işi, zevk için yapılan iş
|
|
light-o'love |
{,laıtə'lʌv}
- [N] hafif kadın, fingirdek kadın
|
|
being in love |
|
|
be in love |
|
|
fall in love |
- [V] aşık olmak, abayı yakmak
|
|
full of love |
|
|
I'd love to. |
- [PHR] sevmek: Çok sevindim.
|
|
in love |
|
|
make love |
|
|
making love |
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
love song |
1. a song about love or expressing love for another person. 2. a song about love or expressing love for another person. |
|
|
|