Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
long-range Dinle! {,lɔ:ŋ'reındʒ}
  • [A] uzun menzilli, uzun vadeli
long-range s. uzun menzilli {top}.
long-range long-range lông'reync' Sıfat * uzun menzilli {top}.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
all day long
  • [ADV] bütün gün
artillery range
  • [N] atış alanı
as long as
  • [CONJ] sürece, şartıyla, yeter ki
audio range
  • [N] akustik frekans gamı
long before
  • [ADV] çok önceden, uzun zaman önce
before long
  • [ADV] çok geçmeden
long-distance call
  • [N] arama: ülkelerarası arama, konuşma: şehirlerarası konuşma
cattle range
  • [N] otlak
close-range
  • [A] yakın mesafede, yakın
How long does it take to make a connection?
  • [PHR] aktarma: Aktarma yapmam ne kadar sürer?
daddy long legs {'dædı'lɔ:ŋ,legz}
  • [N] tipula sineği, çayır örümceği
day-long {'deılɒŋ}
  • [A] gün boyu süren
  • [ADV] gün boyu, bütün gün
How long will it be delayed?
  • [PHR] gecikme: Gecikme ne kadar sürecek?
How long will it take to go downtown?
  • [PHR] şehir: Şehir merkezine gitmek ne kadar sürer?
ere long {eər'lɔ:ŋ}
  • [ADV] çok geçmeden, neredeyse, yakında, birazdan
flying range
  • [N] uçuş menzili
free-range Dinle! {,fri:'reındʒ}
  • [A] serbest gezinen
free-range hen
  • [N] köy tavuğu
gas range {'gæsreındʒ}
  • [N] havagazı ocağı (Amer.), havagazı fırını
grow one's hair long
  • [V] saçını uzatmak