Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
long-distance {,lɔ:ŋ'dıstəns}
  • [A] şehirlerarası, uluslararası (Amer.), uzun mesafeli
long-distance s.
1. uzun mesafeli.
2. şehirlerarası/uluslararası {telefon konuşması}.
long-distance long-dis.tance lông'dîs'tıns Sıfat * uzun mesafeli. * şehirlerarası, uluslararası {telefon konuşması}.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
all day long
  • [ADV] bütün gün
as long as
  • [CONJ] sürece, şartıyla, yeter ki
long before
  • [ADV] çok önceden, uzun zaman önce
before long
  • [ADV] çok geçmeden
long-distance call
  • [N] arama: ülkelerarası arama, konuşma: şehirlerarası konuşma
certain distance
  • [N] belirli bir uzaklık
How long does it take to make a connection?
  • [PHR] aktarma: Aktarma yapmam ne kadar sürer?
daddy long legs {'dædı'lɔ:ŋ,legz}
  • [N] tipula sineği, çayır örümceği
day-long {'deılɒŋ}
  • [A] gün boyu süren
  • [ADV] gün boyu, bütün gün
How long will it be delayed?
  • [PHR] gecikme: Gecikme ne kadar sürecek?
direct distance dialing
  • [N] şehirlerarası otomatik arama
distance Dinle! {'dıstəns}
  • [N] uzak olma, uzaklık, açıklık, mesafe, ara, araya mesafe koyma, soğukluk
  • [V] uzakta tutmak, uzağa koymak, geçmek, geride bırakmak
a good distance off
  • [ADV] epey uzakta, oldukça uzak
at a distance
  • [ADV] uzakta, belli bir mesafede
from a distance
  • [ADV] uzaktan
in the distance
  • [ADV] uzakta
keep one's distance
  • [V] mesafeli olmak, samimi olmamak, soğuk davranmak, uzak durmak
keep smb. at a distance
  • [V] samimi olmamak, soğuk davranmak
to a distance
  • [ADV] uzağa
distance race
  • [N] uzun mesafe yarışı