Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
like Dinle! {laık}
  • [A] benzer, gibi, aynı, olası
  • [ADV] benzer, gibi
  • [CONJ] sanki, güya
  • [N] eş, benzer, aynı, beğeni, zevk
  • [PREP] benzer, gibi, aynı, olası, falan
  • [V] hoşuna gitmek, hoşlanmak, sevmek, beğenmek, istemek
like edat,

s.

i. gibi, benzer;

s. birbirine benzer; eşit;

i. benzeri. It looks like rain. Yağmur yağacağa benziyor I feel like resting. Canım dinlenmek istiyor. Ive never seen the like of it k.dili I never saw the likes of it. Benzerini hiç görmedim. Like father like son. Tıpkı babasına benzer. like mad çılgınca, çılgın gibi.
like f. hoşlanmak, sevmek, hazzetmek. likes and dislikes {bir kimsenin} sevdiği ve beğenmediği şeyler.
like sonek -ımsı, gibi, benzer: lifelike, workmanlike.
like edat gibi, -e benzer.

s.
1. benzer.
2. aynı.

i. benzeri.