İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| lift |
{lıft}
- [N] kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
- [V] kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
|
|
| lift |
f.
i. kaldırmak, yukarı kaldırmak; yükseltmek; k.dili çalmak, aşırmak; iptal etmek; kaldırmaya uğraşmak; yükselmek, dağılmak {sis veya duman};
i. kaldrış, yükseltme, yükselme, yükselme derecesi; kaldırılacak şey; İng. asansör; yardım; kaldırıcı kuvvet; neşe, ferahlık, güç. lift a hand parmağını kıpırdatmak, en ufak bir gayret göstermek. lift up ones voice bağırmak, sesini yükseltmek. give one a lift birini arabasına almak. have a face lift genç görünmek için yüz derisini çektirmek. |
|
| lift |
f. 1. kaldırmak, yükseltmek. 2. k. dili çalmak, yürütmek, aşırmak. 3. {sis/duman} dağılmak. 4. {kulakları} dikmek.
i. 1. kaldırma, yükseltme; yükselme. 2. İng. asansör. |
|
| lift |
lift
lîft
Fiil
* kaldırmak, yükseltmek.
Konuşma Dili
* çalmak, yürütmek, aşırmak.
* {sis, duman} dağılmak.
* {kulakları} dikmek.
İsim
* kaldırma, yükseltme; yükselme.
British
* asansör. |
|
| lift |
kaldırmak, yukarı kaldırmak; yükseltmek; {k. dili} |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| lift a ban |
|
|
| chair lift |
{'tʃeərlıft}
|
|
| lift the curtain |
- [ID] esrar perdesini kaldırmak
|
|
| face-lift |
- [V] düzeltmek, güzelleştirmek
|
|
| fork lift |
{'fɔ:rklıft}
- [N] çatallı kaldıraç (müh.)
|
|
| goods lift |
- [N] yük asansörü, servis asansörü
|
|
| give a lift |
- [V] arabayla bırakmak, arabayla götürmek
|
|
| give smb. a lift |
- [V] arabayla götürmek, kaldırmak, yardım etmek
|
|
| not to lift a finger |
- [ID] parmağını bile oynatmamak
|
|
| thumb a lift |
|
|
| lift down |
|
|
| lift off |
|
|
| lift-off |
{'lıftɒf}
- [N] kalkış, havalanma, ateşleme
|
|
| lift up |
- [V] kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek
|
|
| aircraft lift |
uçak asansörü |
|
| auxiliary lift motor |
yardımcı kaldırma motoru |
|
| chair lift |
telesiyej. |
|
| give s.o. a lift |
birini arabasına almak. |
|
| lift off |
{roket} havalanmak, kalkmak. |
|
| lift out |
1. disari kaldir. |
|
|
|