ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
İngilizce » Türkçe
Yukarı
life-size
{'laıfsaız}
[A]
doğal ölçüsünde, doğal boyutlarında
life-size
s.
doğal büyüklükte {resim/heykel}.
life-size
life-size layf'sayz Sıfat * doğal büyüklükte {resim, heykel}.
İngilizce » Türkçe
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
We can adjust it to your size.
[PHR]
ayarlamak: Bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz.
the afternoon of life
[N]
hayatın son yılları, yaşamın sonbaharı
assure one's life
[V]
hayat sigortası yaptırmak
attempt on smb.'s life
[N]
canına kastetme
attempt smb.'s life
[V]
canına kastetmek, hayatına kastetmek
the autumn of life
[N]
yaşamın sonbaharı
Do you have ones of a bigger size?
[PHR]
büyük: Bir numara büyüğü var mı?
bird life
[N]
kuş türleri, kuşlar alemi
cabinet size
[N]
kartvizitten büyükçe fotoğraf boyutu
change of life
[N]
yaş dönümü, menapoz
Can you check my size?
[PHR]
boy: Benim boyum var mı?
civilian life
[N]
sivil yaşam
in danger of one's life
[ADV]
ölüm tehlikesi içinde
lead smb. a dog's life
[ID]
hayatını mahvetmek, hayatı zindan etmek
live a dog's life
[ID]
başı dertten kurtulmamak, köpek gibi sürünmek
domestic life
[N]
ev hayatı
lead a double life
[V]
bilinenden ayrı bambaşka bir hayat sürmek
of equal size
[ADV]
aynı ölçüde, ölçüsü aynı
equal in size
[ADV]
aynı ölçüde, ölçüsü aynı
expectation of life
[N]
yaşanabileceği umut edilen süre
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
Size de.
[PHR]
same: Same to you.
Size mutluluk dolu yıllar diliyorum.
[PHR]
wish: I wish you many years of happiness.
Size yol göstereyim.
[PHR]
guide: Let me be your guide.
Size ısmarlayabilir miyim?
[PHR]
treat: May I treat you?
Size bir içki ısmarlamama izin verin.
[PHR]
drink: Let me buy you a drink.
Size bir içki ikram edebilir miyim?
[PHR]
drink: May I offer you a drink?
life benzer
[A]
fibrous
Size çok minnettarım.
[PHR]
obliged: I'm very much obliged to you.
Size ne oldu?
[PHR]
happen: What happened to you?
size
[PRON]
you
size de!
[INTRJ]
same to you!
sorumluluğu size ait
[ADV]
peril: at your peril
Size çok teşekkür ederim.
[PHR]
grateful: I'm really grateful to you.
Bagajınız ulaştığında biz size haber vereceğiz.
[PHR]
deliver: We'll inform you when your baggage is delivered.
Size çok yakıştı.
[PHR]
fit: It fits you well.
Size nasıl yardım edebilirim?
[PHR]
help: How can I help you?
size
you
Bizden size
From us to you
Size borçluyum
I.O.U.
Size Limit
Size Limit