Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
life-size Dinle! {'laıfsaız}
  • [A] doğal ölçüsünde, doğal boyutlarında
life-size s. doğal büyüklükte {resim/heykel}.
life-size life-size layf'sayz Sıfat * doğal büyüklükte {resim, heykel}.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
We can adjust it to your size.
  • [PHR] ayarlamak: Bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz.
the afternoon of life
  • [N] hayatın son yılları, yaşamın sonbaharı
assure one's life
  • [V] hayat sigortası yaptırmak
attempt on smb.'s life
  • [N] canına kastetme
attempt smb.'s life
  • [V] canına kastetmek, hayatına kastetmek
the autumn of life
  • [N] yaşamın sonbaharı
Do you have ones of a bigger size?
  • [PHR] büyük: Bir numara büyüğü var mı?
bird life
  • [N] kuş türleri, kuşlar alemi
cabinet size
  • [N] kartvizitten büyükçe fotoğraf boyutu
change of life
  • [N] yaş dönümü, menapoz
Can you check my size?
  • [PHR] boy: Benim boyum var mı?
civilian life
  • [N] sivil yaşam
in danger of one's life
  • [ADV] ölüm tehlikesi içinde
lead smb. a dog's life
  • [ID] hayatını mahvetmek, hayatı zindan etmek
live a dog's life
  • [ID] başı dertten kurtulmamak, köpek gibi sürünmek
domestic life
  • [N] ev hayatı
lead a double life
  • [V] bilinenden ayrı bambaşka bir hayat sürmek
of equal size
  • [ADV] aynı ölçüde, ölçüsü aynı
equal in size
  • [ADV] aynı ölçüde, ölçüsü aynı
expectation of life
  • [N] yaşanabileceği umut edilen süre

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Size de.
  • [PHR] same: Same to you.
Size mutluluk dolu yıllar diliyorum.
  • [PHR] wish: I wish you many years of happiness.
Size yol göstereyim.
  • [PHR] guide: Let me be your guide.
Size ısmarlayabilir miyim?
  • [PHR] treat: May I treat you?
Size bir içki ısmarlamama izin verin.
  • [PHR] drink: Let me buy you a drink.
Size bir içki ikram edebilir miyim?
  • [PHR] drink: May I offer you a drink?
life benzer
  • [A] fibrous
Size çok minnettarım.
  • [PHR] obliged: I'm very much obliged to you.
Size ne oldu?
  • [PHR] happen: What happened to you?
size
  • [PRON] you
size de!
  • [INTRJ] same to you!
sorumluluğu size ait
  • [ADV] peril: at your peril
Size çok teşekkür ederim.
  • [PHR] grateful: I'm really grateful to you.
Bagajınız ulaştığında biz size haber vereceğiz.
  • [PHR] deliver: We'll inform you when your baggage is delivered.
Size çok yakıştı.
  • [PHR] fit: It fits you well.
Size nasıl yardım edebilirim?
  • [PHR] help: How can I help you?
size you
Bizden size From us to you
Size borçluyum I.O.U.
Size Limit Size Limit