İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
leave |
{li:v}
- [N] izin, müsaade, ruhsat, veda
- [V] ayrılmak, bırakmak, terketmek, yola çıkmak, kalkmak, kalmak, unutmak {eşya}, vazgeçmek, caymak
|
|
leave |
i. 1. izin. 2. veda, ayrılma. |
|
leave |
f. {left} 1. bırakmak, terketmek. 2. {taşıt} kalkmak. 3. ayrılmak. 4. {miras olarak} bırakmak. 5. vazgeçmek. |
|
leave |
f. gen. out ile yaprak sürmek, yapraklanmak. |
|
leave |
f. {Ieft} bırakmak, terketmek; kalkmak; bir yerde bırakmak; vasiyet etmek, miras olarak blrakmak; vaz geçmek; havale etmek, tevdi etmek; yanından çıkmak, hizmetinden ayrılmak; haline bırakmak, kendi haline bırakmak, karışmamak, yalnız bırak mak; h.dili müsaade etmek. leave in the lurch müşkül mevkide bırakmak. Leave it alone. Elleme. Bırak. leave off giymemek; takmamak; vaz geçmek, bırakmak. leave out atlamak, hariç bırakmak. leave over tehir etmek, ertelemek. Leave the house! Defol ! Two from ten leaves eight. Ondan iki çıkarsa sekiz kalır. The train leaves at four oclock Tren saat dörtte kalkar. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|