Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
labor Dinle! {'leıbər}
  • [N] çalışma, hizmet, emek, işgücü, işçi sınıfı, doğum sancısı
  • [V] çalışmak, uğraşmak, çaba harcamak, emek vermek, doğum sancısı çekmek, alın teriyle yapmak, lafı uzatmak
labor {İng.} labour {f.} çalışmak, çabalamak; uğraşmak, emek vermek, sıkıntı çekmek, güçlükle ilerlemek; {den.} denizlerde çalkalanmak, çok hırpalanmak; doğurma halinde olmak; ağrı çekmek; emekle meydana getirmek. l will not labor the point. işin teferruatına girişmeyeceğim. labored {s.} güçlükle yapılan, meşakkatli; fazla şatafatlı.
labor {İng.} labour {i.} çalışma, iş, emek; işçi sınıfı; doğum ağrıları; zahmet, meşakkat, sıkıntı, zorluk; {den.} fırtınada geminin şiddetle çalkalanması. Labor Day ABD eylülün ilk pazartesi gününe tesadüf eden işçi bayramı. labor dispute iş ihtilafı, iş anlaşmazlığı. labor exchange iş ve işçi bulma kurumu. laborintensive {s.} makinalardan ziyade el emeği ile yapılan veya yürütülen {iş, mahsul}. Labour Party İşçi Partisi. labor relations iş münasebetleri; işçi ve işveren ilişkileri. laborsaving {s.} zahmeti azaltan, kolaylaştırıcı. labor union işçi sendikası. a labor of love hatır veya zevk için yapılan iş, menfaat mukabilinde olmayan iş, gönüllü yapılan iş. forced labor angarya. hand labor el ile yapılan iş. hard labor ağır iş cezası. in labor doğurma halinde. Ministry of Labour {İng.} Çalışma Bakanlığı.
labor i.
1. çalışma, iş, emek.
2. işçi sınıfı.
3. doğum sancısı.
4. zahmet.
5. den. fırtınada geminin şiddetle çalkalanması.

f.
1. çalışmak, çabalamak.
2. uğraşmak, emek vermek.
3. güçlükle ilerlemek.
4. den. denizlerde çalkalanmak, çok hırpalanmak.
5. doğurma halinde olmak.
6. ağrı çekmek.
7. emekle meydana getirmek.
labor la.bor ley'bır İsim * çalışma, iş, emek. * işçi sınıfı. * doğum sancısı. * zahmet. nautical * fırtınada geminin şiddetle çalkalanması. Fiil * çalışmak, çabalamak. * uğraşmak, emek vermek. * güçlükle ilerlemek. nautical * denizlerde çalkalanmak, çok hırpalanmak. * doğurma halinde olmak. * ağrı çekmek. * emekle meydana getirmek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
casual labor
  • [N] gündelikçi
Labor Day
  • [N] işçi bayramı
dilute labor
  • [V] deneyimli işçilerin arasına niteliksizleri katmak
dilution of labor
  • [N] deneyimli işçilerin arasına niteliksizleri katma
be in labor
  • [V] doğum sancısı çekmek
cheap labor
  • [N] ucuz işgücü
forced labor
  • [N] ceza: kürek cezası, angarya
hard labor
  • [N] ceza: ağır ceza, ceza: kürek cezası, kürek
shortage of labor
  • [N] işgücü açığı
Sisyphean labor
  • [ID] çaba: sonuçsuz çaba, uğraş: boşuna uğraş
labor camp
  • [N] çalışma kampı
labor exchange
  • [N] iş ve işçi bulma kurumu {İng.}
labor force
  • [N] işgücü
labor-intensive Dinle! {,leıbərın'tensıv}
  • [A] emek yoğun, hizmet
labor market
  • [N] işgücü piyasası
labor of love
  • [N] hatır işi, zevk için yapılan iş
labor pains
  • [N] doğum sancıları
labor party
  • [N] işçi partisi {İng.}
labor relations
  • [N] işçi-işveren ilişkileri
labor union
  • [N] işçi sendikası (Amer.)

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
direct labor
1. The cost of those employees who work directly to produce the product . . efforts of employees who physically convert materials to finished product .
2. Labor costs directly attributed to the production of specific units that includes wages and associated fringe benefits .
3. All labor that is physically traceable to the finished good or service . . is the effort of employees who transform direct materials into a finished product.