Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
kılıç
  • [N] sword, blade, claymore, glaive, saber, sabre
kılıç
1. sword; saber.
2. swordfish.
3. colter {of a plow}.

__ını arşa asmak to deserve to be praised for a great victory.

__ artığı hist. those of the conquered whose lives were spared.

__ askısı baldric.

__ çekmek to draw one´s sword.

__ darbesi sword blow.

__tan geçirmek /ı/ to put {people} to the sword.

__tan geçmek to be put to the sword.

__ hakkı olarak by right of conquest.

__ kabzası sword hilt.

__ kalkan oyunu a Turkish folk dance performed with a shield and a sword.

__ kını scabbard.

__ı kınına koymak to cease fighting.

__ kuşanmak to gird oneself with a sword.

__ oynatmak /da/ to rule over {a place}.

__ vurmak to wield a sword.
kılıç * sword; saber. * swordfish.
kılıç cutlass
kılıç sword

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
çelik kılıç
  • [N] steel: cold steel
eskrimde bir kılıç türü
  • [N] epee
iki ağızlı büyük kılıç
  • [N] claymore
ince kılıç
  • [N] rapier
iyi kılıç kullanan kimse
  • [N] swordsman
kabza (kılıç)
  • [N] haft
kafesli kılıç kabzası
  • [N] basket hilt
kılıç kayışı
  • [N] belt: sword belt
eğri kılıç
  • [N] scimitar, scimiter
iki ucu keskin kılıç
  • [N] sword: two-edged sword
tek yüzlü kılıç
  • [N] singlestick, backsword
tek yüzlü kılıç kullanan eskrimci
  • [N] backswordsman, backsword
kılıç çekmek
  • [V] sword: draw the sword
kılıç dişli
  • [A] saber toothed, sabre toothed
kılıç kabzasındaki top
  • [N] pommel
kılıç kemeri
  • [N] belt: sword belt
kılıç kını
  • [N] scabbard
kılıç kullanma
  • [N] swordplay
kılıç kullanmakta usta kimse
  • [N] blade
kılıç oyunu
  • [N] swordplay