Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
karışıklık
  • [ID] kettle: pretty kettle of fish
  • [N] confusion, disorder, riot, chaos, mess, mix-up, bedlam, bungle, cataclysm, clamor, clamour (Brit.), clutter, commotion, complexity, complication, disarrangement, disorderliness, disorganization, disturbance, dogs dinner, embroilment, ferment, fermentation, fray, frenzy, fuss, grab bag, havoc, helter-skelter, higgledy-piggledy, huddle, hugger-mugger, hurly-burly, imbroglio, indiscrimination, intricacy, involution, jungle, kerfuffle, kerfuffle: fuss and kerfuffle, maziness, mishmash, mix, muddle, muss, perturbation, pie, pother, promiscuity, ravel, rough-and-tumble, ruckus, ruction, snafu, snarl, snarl-up, stir, swirl, tangle, topsyturvy, topsyturvydom, tumble, turbidity, turbulence, unrest, upheaval, upset, wooliness, woolliness
  • [V] misrule
karışıklık
1. confusion, disorder.
2. civic turmoil, tumult.

__ çıkarmak to incite a tumult, stir up trouble.
karışıklık * confusion, disorder. * civic turmoil, tumult.
karışıklık chaos
karışıklık complication

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ırk ayrımı sonucu olan karışıklık
  • [N] race riot
karışıklık çıkaran
  • [A] disturbing
karışıklık çıkaran kimse
  • [N] disturber, rioter, disorderly person
karışıklık çıkarıcı
  • [A] rabble-rousing
karışıklık çıkarmak
  • [ID] hell: raise hell
  • [N] disturbance: cause a disturbance, disturbance: create a disturbance
  • [V] bedlam: cause a bedlam, fuss: make a fuss, raise Cain, pie
karışıklık çıkarmak * to incite a tumult, stir up trouble.
v.karıştır:n.karışıklık clutter
v.bir araya toplan:n.karışıklık huddle
v.altüst et:n.karışıklık mess
v.karıştır:n.karışıklık muddle
v.karışıklık çıkar:n.kargaşa riot
v.karıştır:n.karışıklık stir
ırk ayrımı sonucu olan karışıklık race riot n.
karışıklık çıkaran disturbing adj.
karışıklık çıkaran kimse disturber, rioter, disorderly person n.
karışıklık çıkarıcı rabble rousing adj.
karışıklık çıkarmak cause a bedlam, make a fuss, raise cain, pie v.