Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
intensive Dinle! {ın'tensıv}
  • [A] yoğun, şiddetli, aşırı, pekiştirmeli
intensive {s.} şiddetli, bir noktada toplanmış; yoğun; şiddet gösteren; dar bir sahada çok mahsul yetiştirmeye vesile olan; {tıb.} tedrici aşılama suretiyle tedaviye ait. intensive care unit {tıb.} hastaya çok yönden bakım imkânı veren hastane tertibatı. intensively {z.} bir noktada toplanmış olarak .
intensive s.
1. şiddetli.
2. yoğun.
intensive in.ten.sive înten'sîv Sıfat * şiddetli. * yoğun.
intensive şiddetli, bir noktada toplanmış; yoğun; şiddet gös

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
intensive care
  • [N] yoğun bakım
intensive course
  • [N] yoğun kurs
labor-intensive Dinle! {,leıbərın'tensıv}
  • [A] emek yoğun, hizmet
wage-intensive
  • [A] yoğun ücretli
intensive care tıb. yoğun bakım.
intensive care unit tıb. yoğun bakım servisi.
labor-intensive s. yoğun işgücü gerektiren.
intensive care unit Tıbbi * yoğun bakım servisi.
labor-intensive la.bor-in.ten.sive Sıfat * yoğun işgücü gerektiren.
graphics intensive grafik ağırlıklı
intensive cultivation yoğun tarım
intensive farming entansif tarım
intensive grazing yoğun otlatma
intensive poultry keeping yoğun tavuk barındırma
intensive property entensif özellik
intensive stock farming entansif hayvancılık
intensive care yoğun bakım i.
intensive course yoğun kurs i.
labor intensive emek yoğun, hizmet
wage intensive yoğun ücretli s.