Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
ikiz
  • [A] twin
ikiz
1. {a} twin; twin brother; twin sister.
2. {someone} born with someone else at the same birth, twin. Taşkın ikiz kardeşimdir. Taşkın´s my twin brother. Biz ikiziz. We´re twins.

ikiz doğurmak
1. to give birth to twins.
2. colloq. to have a very hard time, have a devil of a time, have the devil´s own time.

ikiz ev duplex, double house {two-family house divided vertically by a party wall}.
ikiz * {a} twin; twin brother; twin sister. * {someone} born with someone else at the same birth, twin: Emrah ikiz kardeşimdir. Emrah's my twin brother. Biz ikiziz. We're twins.
ikiz twin
ikiz twin

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Çift kişilik yatak rezervasyonu yaptırmıştım ama odamda ikiz yatak var.
  • [PHR] twin: I reserved a double bed, but I got a twin.
ikiz kardeş
  • [N] twin brother, twin sister
ikiz kişilikli olma
  • [N] split personality
ikiz kristal
  • [N] macle
ikiz kutuplu şey
  • [N] dipole
Bizim ekstra yataklı ikiz odaya ihtiyacımız var.
  • [PHR] room: We need one double room with an extra bed.
Zeus'un ikiz çocukları
  • [NPR] Dioscuri
ikiz doğurmak * to give birth to twins. konuşma dili * to have a very hard time, have a devil of a time, have the devil's own time.
ikiz ev * duplex, double house {two-family house divided vertically by a party wall}.
özdeş ikiz * identical twin.
siyamlı ikiz siamese twin
ikiz yatak twin bed
ikiz şelale twin falls
ikiz görüntü mirror image
ikiz bilgisayarlar tandem computers
ikiz iyon twitter ion
ikiz gebelik twin pregnancy
ikiz-spektrum bispectrum
ikiz işlemci dyadic operator
ikiz işlemcili dyadic operator