Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
holder Dinle! {'həʋldər}
  • [N] tutan şey, kap, tutacak, kulp, duy, sahip, hamil, elinde bulunduran kimse
holder i. tutan şey; kulp, tutamak, tutamaç; {huk}. hamil, sahip; kiracı.
holder i.
1. içine bir şey konulan nesne/kap, içinde bir şey saklanabilen nesne/kap: candle holder şamdan. cigarette holder sigara ağızlığı.
2. kulp, tutamak, tutamaç.
3. tutacak.
4. huk. hamil, sahip.
5. kiracı.
holder hold.er hol'dır İsim * kulp, tutamak, tutamaç. * tutacak. Hukuk * hamil, sahip. * kiracı.
holder tutan şey; kulp, tutamak, tutamaç; {huk.} hamil, s

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bottle-holder {'bɒtəl,həʋldər}
  • [N] koç, antrenör, suç ortağı, yardakçı
candle holder {'kændəl,həʋldər}
  • [N] mumluk
cigarette holder {,sıgə'ret,həʋldər}
  • [N] ağızlık, emzik
debenture holder
  • [N] borç senedi hamili
license holder
  • [N] ruhsat sahibi, lisans sahibi
office holder {'ɒfıs,həʋldər}
  • [N] memur, devlet memuru
record holder {'rekərd,həʋldər}
  • [N] rekor kıran, rekortmen
small holder {'smɔ:l,həʋldər}
  • [N] küçük çiftçi, küçük çiftlik sahibi
title holder {'taıtəl,həʋldər}
  • [N] hak sahibi, mülkiyet sahibi, ünvan sahibi
tube holder
  • [N] tüplük
account holder
1. hesap. banka hesabı. hesap verme. açıklama. söylenti. hesaba katma. göz önünde tutma. önem. sebep. yarar. açıklamak. açıklamasını yapmak. saymak. gözüyle bakmak. avlamak. yakalamak {av}.
needle holder iğne tutucu