İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
happy |
{'hæpı}
- [A] mutlu, mesut, sevinçli, kutlu, memnun, iyi, sevindirici, çakırkeyif
|
|
happy |
{s.} mutlu, mesut, talihli, memnun, bahtiyar, sevinçli; şen, neşeli; uygun, yerinde olan; ABD, argo ...delisi { msl. girl happy kız delisi. } happygolucky {s.} kaygısız; bir şeye aldırmaz, neşeli . |
|
happy |
s. 1. mutlu, mesut; şen, neşeli. 2. yerinde, iyi. 3. ... delisi: girl-happy kız delisi. |
|
happy |
hap.py
häp'i
Sıfat
* mutlu, mesut; şen, neşeli.
* yerinde, iyi.
* ... delisi:
girl-happy
kız delisi. |
|
happy |
mutlu, mesut, talihli, memnun, bahtiyar, sevinçli; |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
account oneself happy |
|
|
happy anniversary! |
- [INTRJ] yıl: mutlu yıllar!
|
|
happy dispatch |
|
|
happy Easter! |
- [INTRJ] Paskalya: iyi Paskalyalar!
|
|
happy ending |
|
|
the happy hunting grounds |
- [N] cennet, cennet: kızılderili cenneti
|
|
gun-happy |
- [A] silâh: silâha çekinmeden sarılan kimse
|
|
-happy |
- [SUFF] uyuşuk, sersem, delisi, şaşkın, heyecanlı
|
|
be happy |
|
|
be very happy |
- [V] sevinmek: çok sevinmek, ihya olmak
|
|
make happy |
- [V] memnun etmek, mutlu etmek, sevindirmek
|
|
not to be happy with |
|
|
happy-go-lucky |
{,hæpıgəʋ'lʌkı}
- [A] şansına güvenen, gamsız, tasasız, sevindirici, raslantısal
|
|
Happy to help. |
- [PHR] yardım: Memnuniyetle yardım ettim.
|
|
happy holidays! |
- [INTRJ] iyi bayramlar!, bayramınız kutlu olsun!
|
|
lead a happy life |
- [V] mutlu bir hayat sürmek
|
|
happy mean |
- [N] tam ortası, ideal ölçü
|
|
happy medium |
- [N] tam ortası, ideal ölçü
|
|
over-happy |
- [A] çok mutlu, çok memnun
|
|
as happy as a sandboy |
- [ID] çocuk gibi sevinçli, çocuklar gibi şen
|
|
|
|