Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
habit Dinle! {'hæbıt}
  • [N] alışkanlık, adet, huy, yapı, kafa yapısı, bağımlılık, elbise, kıyafet, yaşam biçimi
habit {i.} adet, alışkı, alışkanlık, itiyat, tabiat, huy; iptila, düşkünlük; zihni yapı, kafa; yaradılış, tıynet; elbise, kıyafet, kılık; din adamları ve binicilerin giydiği özel kıyafet; {biyol.} özel olarak büyüme veya yetişme. habitforming {s.} iptilâ hasıl eden, alışkanlık meydana getiren. drug habit esrar alışkanlığı.
habit {f.} giydirmek. habited in giymiş.
habit i.
1. alışkanlık, itiyat, âdet.
2. Hrist. din görevlilerine özgü kıyafet.
habit alışkanlık

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
dope habit
  • [N] uyuşturucu bağımlılığı
drop a habit
  • [V] alışkanlıktan vazgeçmek
drop into a habit
  • [V] alışkanlık edinmek, alışmak
fall into a habit
  • [V] alışkanlık edinmek, adet edinmek
form a habit
  • [V] adet edinmek
be in the habit of doing
  • [N] alışkanlığı olmak, alışkanlık edinmek, alışmak
break oneself of a habit
  • [N] alışkanlıktan vazgeçmek, bırakmak, kurtulmak
make a habit of
  • [N] alışkanlık edinmek, alışkanlık haline getirmek
out of habit
  • [ADV] alışkanlıkla, alışkanlık nedeniyle
the force of habit
  • [N] alışkanlık sonucu
habit-forming Dinle! {'hæbıt,fɔ:rmıŋ}
  • [A] alışkanlık yapan, bağımlılık yaratan
habit of body
  • [N] yapı, bünye
habit of mind
  • [N] kafa yapısı, ruhsal durum, ruh hali
riding habit {'raıdıŋ,hæbıt}
  • [N] binici kıyafeti {kadın}, kadın binici giysisi
break a habit kötü alışkanlıktan kurtulmak.
drug habit uyuşturucu bağımlılığı.
form a habit alışkanlık edinmek, âdet edinmek.
habit spasm tik
habit-forming s. alışkanlık meydana getiren.
kick the habit k. dili uyuşturucu bağımlılığından/sigara tiryakiliğinden kurtulmak.