Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
grief Dinle! {gri:f}
  • [N] acı, üzüntü, dert, gam, keder
grief i. büyük üzüntü, acı, keder.
grief {i.} keder, ıstırap, dert, elem, acı; felâket, bela; eser. come to grief felakete uğramak, belâsını bulmak. grief stricken {s.} çok kederli, meyus, bedbaht.
grief grief grif İsim * büyük üzüntü, acı, keder.
grief keder, ıstırap, dert, elem, acı; felâket, bela; es

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bring to grief
  • [V] felâketine neden olmak
come to grief
  • [V] felâkete uğramak, belâsını bulmak, suya düşmek
good grief!
  • [INTRJ] aman Allahım!
grief-stricken {'gri:f,strıkən}
  • [A] dertli, bedbaht, tâlihsiz
come to grief felakete uğramak, belasını bulmak.
come to grief
1. başı darda olmak.
2. başarısızlığa uğramak.
come to grief başı darda olmak; başarısızlığa uğramak
Good grief! Allah Allah!
grief-stricken s. büyük bir üzüntü içinde olan.
come to grief * kazaya uğramak; felakete uğramak; belasını bulmak. * {planlar, umutlar v.b.} boşa çıkmak.
Good grief! * Allah Allah!
grief-stricken grief-strick.en Sıfat * büyük bir üzüntü içinde olan.
grief stricken çok kederli
bring to grief felâketine neden olmak
come to grief felâkete uğramak, belâsını bulmak, suya düşmek
good grief aman allahım ünl.
grief stricken dertli, bedbaht, tâlihsiz s.