Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
grant-in-aid Dinle! {,græntın'eıd}
  • [N] ödenek, devlet yardımı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
grant bail
  • [V] kefaletle serbest bırakmak, kefaleti kabul etmek
capitation grant
  • [N] kişi başına yapılan yardım
death grant
  • [N] cenaze yardımı
government grant
  • [N] devlet desteği, sübvansiyon
grant Dinle! {grænt}
  • [N] bağış, nasip, hibe, imtiyaz, burs, ödenek, devir, feragatname
  • [V] vermek, nasip etmek, onaylamak, kabul etmek, bağışlamak, burs vermek
grant {f.}, {i.} ihsan etmek, bahşetmek, vermek; bağışlamak, ferağ etmek, terketmek; teslim etmek; tasdik etmek, kabul etmek, farzetmek; {i.} bağış, teberru; senetle bağışlanan mal veya arazi; {huk.} ferağ, terk, hibe. take for granted olmuş gibi kabul etmek; muhakkak reddetmek. take one for granted birinin kıymetini takdir etmeden onun yaptıklarını bir hak diye kabul etmek, istismar etmek. grantee {i.} kendisine birşey hibe edilen kimse.
grant f.
1. kabul etmek; rıza göstermek; yerine getirmek: She granted his request. Ricasını yerine getirdi. Granting the truth of what you´re saying, I still don´t see that there´s anything we can do about it. Dediklerinizin doğruluğunu kabul etsek bile, yine de bu işte bizim yapabileceğimiz bir şey göremiyorum.
2. vermek, lütfetmek, bahşetmek.

i.
1. ödenek, tahsisat.
2. burs.
grant a request bir ricayı kabul etmek.
grant information bağış bilgileri
grant s.o. bail birini kefaletle/kefaleten tahliye etmek.
land grant hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak.
grant grant gränt Fiil * kabul etmek; rıza göstermek; yerine getirmek: She granted his request. Ricasını yerine getirdi. Granting the truth of what you're saying, I still don't see that there's anything we can do about it. Dediklerinizin doğruluğunu kabul etsek bile, yine de bu işte bizim yapabileceğimiz bir şey göremiyorum. * vermek, lütfetmek, bahşetmek. İsim * ödenek, tahsisat. * burs.
grant someone bail * birini kefaletle/kefaleten tahliye etmek.
land grant * hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak.
grant ihsan etmek, bahşetmek, vermek; bağışlamak, ferağ
grant v.ver:n.burs
grant in aid yardım bağışı
grant vermek
grant bahşetmek
grant onaylamak