Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
gold Dinle! {gəʋld}
  • [N] altın, altın para, servet
gold {i.}, {s.} altın; altın para; servet, zenginlik; altın rengi, sarı renk; yaldız, dore; {s.} altından yapılmış. gold amalgam civalı altın. gold basis altın esası; piyasanın altın fiyatlarına göre ayarlanışı. gold beater varakçı. gold beetle altın gibi parlayan bir böcek. gold brick argo üşenip işini yapmayan kimse; {k.dili} kıymetli görünen sahte şey. gold clause A.B.D. tahvil karşllığının vadesi gelince altın ile ödenmesi şartını koşan madde. gold digger altın arayıcısı; argo erkeklerden para sızdırmaya çalışan kadın, slang fındıkçı. gold dust altın tozu. gold fever altın madeni arama deliliği, altın humması. gold foil altın varak, ince altın. gold leaf çok ince altın varak. gold mine altın madeni; servet kaynağı. gold rush altına hücum. gold standard para değerinde altını esas tutma usulü, altın esası. gold star mother harpte şehit olan askerin annesi. gold thread kılaptan, sırma tel. gold washer yıkayarak altını kumdan ayıran kimse veya alet. a heart of gold altın kalp, saf ve temiz kalp. old gold kahveren- gine çalan mat sarı renk.
gold i. altın.

s. altın, altından yapılmış.
gold altın sarısı
Gold Altın

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
I would like to see a gold brooch.
  • [PHR] zincir: Altın bir zincir görmek istiyorum.
I would prefer one in 18 carat gold.
  • [PHR] kırat: 18 kırat altın olan bir tane tercih ederim.
I would like to see a gold chain.
  • [PHR] iğne: Altın bir iğne görmek istiyorum.
Have you got any gold coins?
  • [PHR] para: Altın paranız var mı?
gold content
  • [N] altın ayarı
Have you got any gold cufflinks?
  • [PHR] kol: Altın kol düğmeniz var mı?
Have you got any gold earrings?
  • [PHR] küpe: Altın küpeniz var mı?
I would like to see gold earrings.
  • [PHR] küpe: Altın bir küpe görmek istiyorum.
Is this gold?
  • [PHR] altın: Bu altın mı?
old gold
  • [N] altın: donuk altın rengi
talmi gold
  • [N] altın taklidi, altın ve pirinç karışımı
gold bloc
  • [N] külçe altın
gold brick {'gəʋld,brık}
  • [N] değersiz şey, taklit, uydurma, tembel, üşengeç kimse
  • [V] dolandırmak
sell smb. a gold brick
  • [ID] dolandırmak
gold-digger {'gəʋld,dıgər}
  • [N] altın arayıcısı, zengin koca avcısı kadın
gold dust {'gəʋld,dʌst}
  • [N] altın tozu
gold fever {,gəʋld'fi:vər}
  • [N] altına hücum
gold in ingots
  • [N] külçe altın
gold leaf
  • [N] altın yaprağı
gold medal
  • [N] altın madalya