glow |
{gləʋ}
- [N] kızarma, kızgınlık, parıltı, coşku, heyecan, hırs, şevk, ihtiras
- [V] kızarmak, kıpkırmızı olmak, korlaşmak, kızıllaşmak, coşmak, yanmak, parlamak
|
|
glow |
f.
i. ısıdan kızarmak veya beyazlaşmak, kor haline gelmek, yanmak; sıcak olmak, hararetli o!mak; kızarmak, kırmızılaşmak; şevke gelmek, alevlenmek;
i. şevk, parlaklık, kızartı; hararet; ateş; şevk ve gayret. glowworm
i. ateş böceği, yıldız kurdu, kandil böceği, zool. Zampyris noctiluca glowing
s. kızarmış, hararetli; parlak. glowingly zöverek; heyecanla, hararetle. |
|
glow |
f. 1. {kor} parlamak; kor gibi parlamak: The cat´s eyes glowed in the dark. Kedinin gözleri karanlıkta kor gibi parlıyordu. 2. {yüzü/yanakları} kızarmak.
i. 1. parıltı. 2. kızarıklık. |
|
glow |
glow
glo
Fiil
* {kor} parlamak; kor gibi parlamak:
The cat's eyes glowed in the dark.
Kedinin gözleri karanlıkta kor gibi parlıyordu.
* {yüzü, yanakları} kızarmak.
İsim
* parıltı.
* kızarıklık. |
|
glow |
ısıdan kızarmak veya beyazlaşmak, kor haline gelme |
|
|