Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
general Dinle! {'dʒenərəl}
  • [A] genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
  • [N] general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
general s.

i. umumi, genel, külli; umuma ait, şümullü; içinde her şey bulunan; kesin olmayan, takribi;

i. umum, avam, halk; ask. general. general average den. büyük avarya. general cargo den. karışık yük. general delivery postrestant, postanede sahibine teslim olunan mektup. general eIection genel seçim. general officer ask. albaydan yüksek rütbeli subay, general. general orders ask. bütün orduya şamil olan emirler. general practitioner tıb. ihtisası olmayan doktor, pratisyen hekim. general purpose her işte kullanılabilen, her gayeye uygun. general resemblance umumi bir benzeyiş. general rule genel kural. general staff ask. genel kurmay, erkânı harbiye. general strike genel grev. as a general rule genellikle, umumiyetle. attorney general baş savcı, müddeiumumi. brigadier general tuğgeneral. full general orgeneral. in general genel olarak, hiç bir özelliği olmadan. Iieutenant general korgeneral. major general tümgeneral. generally

z. genellikle, umumiyetle.
general s. genel.

i. ask. general.
general genel
general gen.er.al cen'ırıl Sıfat * genel. İsim, military * general.

Türkçe » İngilizce Yukarı
general
  • [N] general, general officer
general ,-li mil. general.
general general[i] askeri * general.
general general

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
adjutant general
  • [N] komutanla ordu arasında iletişimi sağlayan general
General Assembly
  • [N] kurul: Genel Kurul, eyalet meclisi, parlamento
Attorney-General {ə,tɜ:rnı'dʒenərəl}
  • [N] başsavcı (Brit.), bakan: adalet bakanı (Amer.)
brigadier general {,brıgədıər'dʒenərəl}
  • [N] tuğgeneral
caviare to the general
  • [N] bilgisizlikten değeri bilinmeyen iyi şey
comptroller general
  • [N] sayıştay başkanı
consulate-general {'kɒnsəlıt,dʒenərəl}
  • [N] başkonsolosluk
consul general
  • [N] başkonsolos
general delivery
  • [N] teslimat: genel teslimat
Where is the general delivery?
  • [PHR] teslim: Genel teslimat nerede?
Which window is for general delivery?
  • [PHR] teslim: Genel teslimat hangi gişede?
director-general {də'rektər,dʒenərəl}
  • [N] genel müdür
as a general rule
  • [ADV] genellikle
in general
  • [ADV] genellikle, genelde, genel olarak
general expenses
  • [N] genel giderler
general manager
  • [N] genel müdür
general officer
  • [N] general
general-purpose {,dʒenərəl'pɜ:rpəs}
  • [A] genel amaçlı, kullanışlı
general staff
  • [N] genel kurmay
chief of general staff
  • [N] genel kurmay başkanı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
komutanla ordu arasında iletişimi sağlayan general
  • [N] adjutant general
komutanla ordu arasında iletişimi sağlayan general adjutant-general n.