Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fume Dinle! {fju:m}
  • [N] duman, pis kokulu duman, keskin kokulu gaz, tütsü, öfke, telaş
  • [V] tütsülemek, tütmek, duman çıkarmak, hiddetlenmek, burnundan solumak, kudurmak
fume i, f duman, buhar, pis kokulu duman, kurşun gibi madenlerin buğusun dan hâsıl olan toz; öfke, hiddet; f du man veya buhar çıkarmak, tütmek; tüt sülemek; buğusu çıkmak; kızmak, öfkelen mek fumeless s dumansız fumy s du man çıkaran, dumanlı
fume f.
1. öfkeli olmak.
2. pis kokulu gazları yaymak.
fume fume fyum Fiil * öfkeli olmak. * pis kokulu gazları yaymak.
fume duman, buhar, pis kokulu duman, kurşun gibi madenl

Türkçe » İngilizce Yukarı
füme
  • [A] smoked
füme
1. smoked {fish, meat}.
2. smoke-colored.
füme * smoked {fish/meat}. * smoke-colored.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
fret and fume
  • [V] söylenmek, mırıldanmak
acid fume asit buharı
acid fume asit buharı
fret and fume söylenmek, mırıldanmak
acid fume asit buharı [tech.]

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
füme balık
  • [N] lox
füme morina
  • [N] cod: cured cod
jambon füme
  • [N] ham: smoked ham
koyu füme
  • [A] smoky
füme jambon flitch
füme balık lox
koyu füme smoky
füme balık lox n.
füme morina cured cod n.
koyu füme smoky adj.