Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
frustrate Dinle! {'frʌstreıt}
  • [V] önlemek, engel olmak, işini bozmak, boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğratmak, yıldırmak
frustrate f.
1. engellemek; kösteklemek, ket vurmak; set çekmek.
2. hüsrana uğratmak.
frustrate f. işini bozmak, boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğratmak: amacına engel olmak. frustrated

s. boşuna didinmiş, hedefine ulaşamamış; sinirli. frustration

i. aksiliğe çatma hissi, boşuna uğraşma; asabiyet. frustrating

s. boşa çıkaran, engelleyen; asap bozucu, sinirlendirici.
frustrate frus.trate fr^s'treyt Fiil * engellemek; kösteklemek, ket vurmak; set çekmek. * hüsrana uğratmak.
frustrate işini bozmak, boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğr