İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| flip-flap |
{'flıpflæp}
- [V] çarpma sesi yapmak, takla atmak
- [N] çarpma sesi, sarkan şeyin çarpma sesi, takla, perende, tetik devresi (elek.), sandalet: parmağa takılan sandalet
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| air flap |
|
|
| egg-flip |
{'egflıp}
- [N] kokteyl: yumurtalı kokteyl
|
|
| flap |
{flæp}
- [N] çırpma, çırpma sesi, çarpma sesi, kanat sesi, kapak, kanat, ayakkabı dili, telaş, heyecan, sinirlenme
- [V] kanat çırpmak, savurmak, sallamak, sallanmak, sinirlenmek, telaşlanmak, zırvalamak, saçmalamak
|
|
| flap eared |
{'flæpıərd}
|
|
| flap off |
- [V] kanat çırparak uzaklaşmak
|
|
| flip |
{flıp}
- [A] ciddiyetten uzak, saygısız, küstah, arsız
- [N] fiske, salto, perende atma, kısa uçak yolculuğu, bir tür içki
- [V] fiske vurmak, çevirmek {sayfa, disk}, aklını kaçırmak, çıldırmak
|
|
| flip-flop |
{,flıp'flɒp}
- [V] çarpma sesi yapmak, takla atmak
- [N] çarpma sesi, sarkan şeyin çarpma sesi, takla, perende, tetik devresi (elek.), sandalet: parmağa takılan sandalet
|
|
| flip off |
|
|
| flip one's lid |
- [ID] tepesi atmak, küplere binmek
|
|
| flip out |
- [V] aklını kaçırmak, çıldırmak
|
|
| flip over |
- [V] çevirmek {sayfa, disk}
|
|
| flip side |
- [N] plağın ikinci ve daha önemsiz kısmı
|
|
| flip the coin |
|
|
| flip through |
|
|
| flap hinge |
|
|
| air flap |
hava flabı |
|
| be in a flap |
k. dili telaş içinde olmak. |
|
| data flip-flop |
veri yazbozu, veri kapanı |
|
| flap |
i. 1. {kanat} çırpma, çırpıntı, çırpış. 2. {bayrak, yelken v.b.} dalgalanma. 3. {zarfa ait} kapak. 4. {kaskette} kulaklık. 5. {çadıra ait} etek. 6. {uçağın kanadındaki} kanatçık. 7. {masaya ait} kanat.
f. {
__ped,
__ping} 1. {kuş} {kanatlarını} çırpmak. 2. {bayrak, yelken v.b.} {rüzgârda} dalgalanmak. |
|
| flap |
i.
f. {ped, ping} aşağı sarkan kanat veya kapak; {tıb}. sarkan et parçası; sarkan bir şeyin çarpması veya çarpma sesi; {k}.dili fazla heyecan; heyecan verici durum;
f. sarkan bir şey ile vurmak, kuş kanadı gibi vurmak, çırpmak; birden atmak, çevirmek, katlamak; sarkık kapak veya örtü koymak: çarpmak, vurmak. flapjack
i. tavada pişerken silkerek çevrilen bir çeşit börek. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|