İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
flat-footed |
{'flæt,fʋtıd}
- [A] düztaban, sabit, değişmez, sağlam, kararlı, azimli, beceriksiz (Brit.), hoyrat (Brit.)
|
|
flat-footed |
s. düztaban. |
|
flat-footed |
flat-foot.ed
Sıfat
* düztaban. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
B flat |
- [N] si bemol (müz.), tahtakurusu
|
|
club-footed |
{,klʌb'fʋtıd}
|
|
flat |
{flæt}
- [A] düz, yassı, yatay, kesin, kati, gazı kaçmış, tatsız, havası inmiş, patlak, durgun, tekdüze, kesat, hareketsiz, sabit, boğuk, kısık, bemol, boş, boşalmış {aku, pil vb.}
- [ADV] düz olarak, yatay biçimde, tam olarak, bütünüyle, kesin olarak, açık olarak, faizsiz, asıl notadan aşağı olarak
|
|
be flat |
|
|
fall flat |
- [V] başarısız olmak, ilgi görmemek
|
|
in nothing flat |
|
|
flat broke |
{'flætbrəʋk}
- [A] meteliksiz, beş parasız
|
|
flat feet |
|
|
be flat-footed |
|
|
flat-hunting |
|
|
go flat-hunting |
|
|
flat out |
{,flæt'aʋt}
- [ADV] büyük hızla, gayretle, yorgun olarak, bitap durumda
|
|
flat refusal |
- [N] kesin olarak reddetme
|
|
flat tire |
|
|
-footed |
|
|
footed |
{'fʋtıd}
|
|
go flat out |
- [V] alabildiğine koşmak (col.)
|
|
light-footed |
{,laıt'fʋtıd}
- [A] hızlı, ayağı çabuk, ayağına çabuk, çabuk, çevik
|
|
nimble footed |
|
|
as flat as a pancake |
|
|
|
|