Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
find Dinle! {faınd}
  • [N] bulma, buluş, keşif, bulgu, bulunan şey
  • [V] bulmak, keşfetmek, rastlamak, sağlamak, geçindirmek, bakmak, karara varmak
find f. {found} bulmak, keşfetmek.
find f.

i. bulmak, keşfetmek; anlamak, sezmek; tedarik etmek; arayıp bulmak; ulaşmak, erişmek;

i. buluş, bulunmuş şey, bulgu, keşif. find expression ifade edilmek; kendini göstermek. find fault {with} kusur bulmak. find for the plaintive {huk}. davacı lehine karar vermek. find guilty suçlu çıkarmak, mahkum etmek. find oneself olmak; kendini bulmak, kendine gelmek. find ones feet durumu düzeltmek, kendini geçindirecek hale gelmek, istidatlarını geliştirmek. find out öğrenmek, haberdar olmak, farkına varmak, anlamak. find wanting kusurlu bulmak, eksik bulmak. finder

i. bulucu; {astr}. büyük teleskopa iliştirilen ve keşif vazifesini gören ufak teleskop; {foto}. vizör. finding

i. bulunmuş veya keşfedilmiş şey; bulgu; sonuç, netice, karar.
find bulma
Find Bul

Türkçe » İngilizce Yukarı
FIND FIND

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
find one's account in
  • [V] masrafını çıkarmak
In which aisle can I find coffee?
  • [PHR] koridor: Hangi koridorda kahve bulabilirim?
I want to find an apartment for rent.
  • [PHR] daire: Kiralık daire arıyorum.
I can't find my baggage.
  • [PHR] bagaj: Bagajımı bulamıyorum.
find bail
  • [V] kefil bulmak
find one's bearings
  • [V] yolunu bulmak
find a true bill
  • [V] iddiayı haklı bulmak
Where can I find cereals?
  • [PHR] gevrek: Kahvaltılık gevrek nerede bulabilirim?
Where can I find a coffee shop?
  • [PHR] kahvehane: Nerede bir kahvehane bulabilirim?
Where can I find coffee?
  • [PHR] kahve: Kahve nerede bulabilirim?
Where can I find a collection of stories?
  • [PHR] kitap: Hikaye kitaplarını nerede bulabilirim?
find consolation
  • [V] teselli bulmak
Where can I find a diner?
  • [PHR] kafeterya: Nerede bir kafeterya bulabilirim?
Where can I find a drive-in?
  • [PHR] servis: Nerede bir arabaya servis yapan restoran bulabilirim?
I find it a little expensive.
  • [PHR] pahalı: Bunu biraz pahalı buluyorum.
Where can I find a fastfood restaurant?
  • [PHR] fastfood: Nerede bir fastfood restoran bulabilirim?
find fault
  • [V] kusur bulmak
Did you find something you like?
  • [PHR] bulmak: Beğendiğiniz bir şeyler bulabildiniz mi?
I can't find my passport anywhere.
  • [PHR] bulmak: Pasaportumu hiçbir yerde bulamıyorum.
Shall we find a nice place to go?
  • [PHR] bulmak: Gidecek güzel bir yer bulalım mı?