faculty |
{'fækəltı}
- [N] yetenek, kabiliyet, beceri, Allah vergisi, yeti, fakülte, ayrıcalık, imtiyaz, yetki, yapma özgürlüğü
|
|
faculty |
i. hassa, meleke; güç, iktidar,yetenek, kabiliyet, kuvvet; {A.B.D.} bir okulun öğretmen kadrosu; bir üniversitenin öğretim üyeleri {topluca}; üniversite dalı, branş, fakülte. |
|
faculty |
i. 1. yeti; duyu, duyum; yetenek, kabiliyet. 2. {bir öğretim kurumundaki} tüm öğretim personeli; {bir okulun} öğretmen kadrosu; {bir üniversitenin} öğretim üyeleri. 3. fakülte: the Faculty of Law Hukuk Fakültesi. |
|
faculty |
yeti |
|
faculty |
yeti |
|
|