escape |
{ı'skeıp}
- [N] kaçış, kaçma, kurtuluş, firar, kurtulma, kaçış yolu, sızıntı, kaçak, dinlendirici şey
- [V] kaçmak, firar etmek, kurtulmak, paçayı sıyırmak, atlatmak, kaçıp kurtulmak, gözünden kaçmak, aklına gelmemek, hatırından çıkmak, sızmak, kaçak yapmak
|
|
escape |
i. kaçış, kaçma, firar.
f. 1. kaçmak, firar etmek. 2. kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak. 3. gözünden kaçmak; aklından çıkmak. |
|
escape |
{i.}, {s.} kaçış, kaçma, firar; kurtuluş; sızma sızıntı; bakımsız kalmış fidan; {s.} gerçeklerden uzaklaşmayı sağlayan, sorumluluğu azaltıcı. escape cock emniyet musluğu. escape pipe emniyet borusu, fazla su veya buharı çıkarmaya mahsus boru. escape shaft maden ocağından tehlike anında kaçılacak saft veya çıkış yeri . escape valve emniyet valfı. escape velocity uzay bir roketin yer çekimi kuvvetinden kurtulması için gerekli olan asgari hız. a narrow escape güç belâ kurtulma, {colloq.} paçayı kurtarma a hairbreadth escape kıl payı kurtulma fire escape yangın merdiveni. |
|
escape |
{f.} kaçmak, firar etmek kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak; sızmak;-den çıkmak; gözünden kaçmak; hatırından çıkmak. His name had escaped me. ismi hatırımdan çıkmıştı. |
|
Escape |
Kaçış |
|
|