Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
empty Dinle! {'emptı}
  • [A] boş, yoksun, aç, boşuna, içeriksiz, önemsiz, anlamsız
  • [N] boş kap, boşalma
  • [V] boşaltmak, dökmek, içini çıkarmak, tahliye etmek, boşalmak, içini boşaltmak, dökülmek
empty s.
1. boş.
2. of -den yoksun.
3. k. dili aç.

i. boş şey, boş.

f. boşaltmak; dökmek; boşalmak; dökülmek.
empty s.

i. boş; yoksun, mahrum; k.dili aç; önemsiz, değersiz, anlamsız, yararsız, nafile, beyhude; verimsiz, meyvasız, semeresiz; bilgisiz, kof;

i. boş olan herhangi bir sey. emptyhanded

s. eli boş. emptyheaded

s. boş kafalı, kuş beyinli. empty word sözlük anlamından çok gramer bakımından anlamı olan kelime. empty words boş laf. emptiness

i. boşluk.
empty f. boşaltmak, tahliye etmek; akıtmak, dökmek; boşalmak, dökülmek.
Empty Boşalt

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
empty-handed Dinle! {,emptı'hændıd}
  • [A] eli boş
  • [ADV] eli boş olarak
empty-headed Dinle! {,emptı'hedıd}
  • [A] boş kafalı, akılsız, kuş beyinli
empty space
  • [N] boş yer
empty word
  • [N] sözlük değil gramer anlamı olan kelime
empty words
  • [N] boş lâf, laf, önemsiz sözler
On an empty stomach?
  • [PHR] karın: Aç karnına mı?
on an empty stomach
  • [ADV] karın: aç karnına
with an empty stomach
  • [ADV] karın: aç karnına
Black Cartridge Empty Siyah Kartuş Boş
Create Empty Boş Yarat