Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
eating {'i:tıŋ}
  • [N] yemelik, yenilmeye uygun, yıpratıcı
eating
1. yiyerek.
2. yemelik.
eating n.yemek:v.ye:prep.yiyerek

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
eating house {'i:tıŋ,haʋs}
  • [N] lokanta, restoran, aşevi
meat-eating {'mi:t,i:tıŋ}
  • [A] etobur
reheat before eating
  • [V] ısıtmak: yemekten önce ısıtınız
earth eating pika
The proof of the pudding is in the eating. Bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılır.
What´s eating you? k. dili Nen var?
What's eating you? Konuşma dili * Nen var?
crab eating yengeç yiyen
crab eating fox yengeç yiyen tilki
flesh eating et yiyen
grass eating otobur
man eating shark insan yiyen köpekbalığı
meat eating et yiyen
plant eating ot yiyen
earth eating pika
eating house lokanta, restoran, aşevi
meat eating etobur s.
reheat before eating yemekten önce ısıtınız f.
earth eating pika [med.]