İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
drum |
{drʌm}
- [N] davul, bidon, tamtam, davul sesi, şarjör {tüfek}, kulak zarı, sütun gövdesi
- [V] davul çalmak, parmaklarıyla tempo tutmak, tekrar ede ede öğretmek
|
|
drum |
i. davul, trampet, dümbelek, darbuka; davul sesi veya ona benzer ses; {anat}. timpan boşluğu, davul boşluğu {orta kulağın bir parçası}; {mim}. alın; {mak}. gömlek, silindir. drumbeat
i. davul sesi. drumhead
i. davul derisi. drumhead court-martial {ask}. savaş veya barışta acele ile toplanan harp divanı. drum major mızıka şefi. drum stickk
i. davul çomağı veya tokmağı; pişmiş tavuk butunun alt kemiği. bass drum {müz}. büyük davul. |
|
drum |
f. {med, ming} davul çalmak; sert bir yüzeye ritmik bir şekilde parmaklarla vurmak; davul sesi çıkarmak; davulla tempo tutmak; davul sesi ile bir araya toplamak, çağırmak; devamlı tekrar ederek aklına sokmak; kanat veya ayaklarıyla davul sesi çıkarmak {kuş veya böcek}. drum out of yuhalayarak kovmak. drum up trade dolaşıp sipariş almak. |
|
drum |
timpan zarı |
|
drum |
drum
dr^m
İsim
* davul, trampet, dümbelek.
* davul sesi.
Anatomi
* kulakzarı, kulakdavulu.
* varil.
Fiil (D) drummed, drumming
* davul çalmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|