Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
despair Dinle! {dı'speər}
  • [N] çaresizlik, umutsuzluk, ümidini yitirme
  • [V] umut: umudunu kesmek, umutsuzluk: umutsuzluğa düşmek
despair i. umutsuzluk, ümitsizlik.

f. of -den umutsuz olmak, -den ümitsiz olmak.
despair i.

f. yeis, üzuntü, keder, ümitsizlik;

f. sık sık of ile ümitsiz olmak, meyus olmak. despairingly

z. üzüntüyle, kederle.
despair de.spair dîsper' İsim * umutsuzluk, ümitsizlik. Fiil * [of] -den umutsuz olmak, -den ümitsiz olmak.
despair yeis, üzuntü, keder, ümitsizlik; {sık sık} of ile

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
blank despair
  • [N] tam umutsuzluk
be smb.'s despair
  • [V] umutlarını boşa çıkarmak
drive smb. to despair
  • [V] umutsuzluk: umutsuzluğa itmek, ümidini yitirmesine neden olmak
self-despair Dinle!
  • [N] umutsuzluk, ümitsizlik, umut: umudunu kesme
yield to despair
  • [V] çaresizliğe boyun eğmek
despair of ümidini kes
be smb.'s despair umutlarını boşa çıkarmak f.
blank despair tam umutsuzluk
drive smb. to despair umutsuzluğa itmek, ümidini yitirmesine neden olmak f.
self despair umutsuzluk, ümitsizlik, umudunu kesme i.
yield to despair çaresizliğe boyun eğmek f.