Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
companion Dinle! {kəm'pænjən}
  • [A] ilgili, ait olan, mensup
  • [N] arkadaş, ahbap, yoldaş, kavalye, refakâtçi, bakıcı, eş, kitap: el kitabı, güverte merdiveni
  • [V] refakât etmek, eşlik etmek, arkadaşlık etmek
companion i.
1. arkadaş, yoldaş.
2. eş.
3. refakatçi.
4. elkitabı, rehber.
companion i.

f. arkadaş, yoldaş, ahbap; eş; elkitabı, rehber; {astr}. kendisinden daha parlak bir yıldıza çok yakın olan ikinci bir yıldız;

f. arkadaşlık etmek.
companion com.pan.ion kımpän'yın İsim * arkadaş, yoldaş. * eş. * refakatçi. * elkitabı, rehber.
companion arkadaş, yoldaş, ahbap; eş; elkitabı, rehber; {ast

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
boon companion
  • [N] eğlence arkadaşı, yakın arkadaş
consant companion
  • [N] devamlı arkadaş
companion hatch
  • [N] kaporta ağzı {gemi}
companion-in-arms {kəm,pænjənın'ɑ:rmz}
  • [N] askerlik arkadaşı
companion in misfortune
  • [N] dert ortağı
stable companion
  • [N] eküri, aynı ahırdan at
boon companion yakın arkadaş.
companion form of a matrix Bush matrisi
companion form of a matrix Bush matrisi
boon companion * yakın arkadaş.
companion form of a matrix Bush matrisi
companion form of a matrix Bush matrisi
boon companion eğlence arkadaşı, yakın arkadaş
companion hatch kaporta ağzı {gemi} i.
companion in arms askerlik arkadaşı
companion in misfortune dert ortağı
consant companion devamlı arkadaş i.
stable companion eküri, aynı ahırdan at
companion form of a matrix Bush matrisi [elec.]