İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
apartment house |
|
|
banking house |
{'bæŋkıŋ,haʋs}
|
|
barrel house |
{'bærəl,haʋs}
|
|
bumper house |
- [N] kapalı gişe oyun, seyirciyle dolu tiyatro
|
|
call house |
{'kɔ:lhaʋs}
|
|
house of cards |
- [N] iskambil kâğıdından ev
|
|
chapter house |
- [N] bölgesel dernek binası, papazlar meclisi binası
|
|
charnel house |
{'tʃɑ:rnəlhaʋs}
- [N] ceset: cesetlerin koyulduğu yer, kemik: ölü kemiklerinin koyulduğu yer
|
|
clearing house |
{'klırıŋ,haʋs}
|
|
coach |
{kəʋtʃ}
- [N] posta arabası, at arabası, çalıştırıcı, fayton, yolcu vagonu, ucuz tarifeli bölme, ekonomi klas, otobüs, limuzin, antrenör, koç, özel hoca
- [V] eğitmek, yetiştirmek, hazırlamak, özel ders vermek, antrenman yaptırmak, araba ile gezmek, özel hocalık yapmak
|
|
Do you need a coach? |
- [PHR] koç: Koça ihtiyacınız var mı?
|
|
coach box |
{'kəʋtʃbɒks}
|
|
coach-builder |
|
|
coach horse |
|
|
House of Commons |
|
|
cook-house |
{'kʋkhaʋs}
- [N] toplu yemek pişirilen mutfak
|
|
house of correction |
|
|
council house |
|
|
court-house |
{'kɔ:rthaʋs}
- [N] adliye, mahkeme binası, hükümet binası
|
|
customs house |
{'kʌstəmz,haʋs}
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|