İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
chock-a-block |
{,tʃɒkə'blɒk}
- [A] dopdolu, ağzına kadar dolu, sıkış tepiş, tıkışık, hıncahınç
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
apartment block |
|
|
block |
{blɒk}
- [N] blok, kütük, iki cadde arasındaki binalar (Amer.), apartman (Brit.), engel, tutukluk, makara, palanga, kütle, sıkışıklık
- [V] bloke etmek, engellemek, tıkamak, kapamak, kalıplamak, durdurmak
|
|
go to the block |
- [V] idam edilmek, kafası kesilmek
|
|
on the block |
- [A] açık artırmaya çıkarılan
|
|
scribbling block |
- [N] defter: karalama defteri, defter: not defteri
|
|
stumbling block |
{'stʌmblıŋblɒk}
- [N] engel, zorluk, güçlük
|
|
the block |
|
|
traffic block |
|
|
block letters |
- [N] büyük matbaa harfleri
|
|
block of buildings |
|
|
block printing |
|
|
block up |
|
|
block vote |
|
|
brake block |
|
|
a chip of the old block |
- [ID] babasının oğlu, babasına çok benzeyen çocuk
|
|
chock |
{tʃɒk}
- [ADV] sıkıca, sımsıkı, tamamen
- [N] odun parçası, takoz, kızak {gemi}, yomalık büyük kurtağzı {gemi}
- [V] takozla desteklemek, kızağa çekmek, destek koymak
|
|
chock-full |
{'tʃɒkfʋl}
- [A] tıklım tıklım, dopdolu
|
|
chopping block |
- [N] odun kırma kütüğü, doğrama kütüğü
|
|
date block |
- [N] takvim, yapraklı takvim
|
|
drawing block |
{'drɔ:ıŋblɒk}
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
block off |
1. obstruct access to. . render unsuitable for passage; "block the way"; "barricade the streets"; "stop the busy road". . block off the passage through. |
|
MINI BLOCK |
MINI BLOCK |
|
|
|