Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
cennet
  • [N] glory, ground: the happy hunting grounds, pie, pearly gates, paradise, heaven
  • [NPR] Jerusalem: the new Jerusalem, Elysium, god: city of God, Eden
cennet ,-ti
1. paradise, heaven.
2. the Garden of Eden.
3. heavenly place, perfectly delightful place, paradise.
4. very beautiful garden.

__ gibi heavenly.

__in kapısını açmak to be worthy of heaven {because of doing a good deed}.

__ten kovulmak to be expelled from paradise.

__ öküzü good-hearted but simple person.
cennet cennet[i] * paradise, heaven. * the Garden of Eden. * heavenly place, perfectly delightful place, paradise. * very beautiful garden.
cennet elysium
cennet heaven

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
cennet bahçesi
1. cennet bahçesi.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
hayali cennet
  • [N] Shangri-La
cennet bahçesi
  • [NPR] Eden: garden of Eden
cennet gibi
  • [A] Elysian, paradisiac, paradisiacal, idyllic
cennet gibi yer
  • [NPR] Elysium
kırsal cennet
  • [N] Arcadia
cennet gibi * heavenly.
cennet gibi elysian
cennet bahçesi garden of eden
(İncil`de) Adem ile Havva`nın yaşadığı cennet b... Eden
cennet gibi heavenly
cennet bahçesi paradise
Cennet bahçesi Garden of Eden n.
cennet gibi Elysian, paradisiac, paradisiacal, idyllic adj.
Cennet gibi yer Elysium n.
hayali cennet Shangri-la n.
kırsal cennet Arcadia n.