Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
casual Dinle! {'kæʒʋəl}
  • [A] tesadüfen olan, rastlantı eseri, gelişigüzel, sıradan, geçici, gündelik, üstünkörü, kaçamak
  • [N] gündelik ayakkabı, gündelik giysi, geçici işçi, gündelikçi, yoksul kimse, doğada düzenli olarak görülmeyen {bitki}
casual s.
1. tesadüfen olan.
2. kasıtlı olmayan, rasgele.
3. ilgisiz, kayıtsız, lakayt.
4. pek dikkatli olmayan: He gave it a casual glance. Ona şöyle bir göz attı.
5. resmi olmayan, rahat {giysi}.
6. gündelikçi, gündelikle çalışan.
casual s.i. tesadüfen olan; kasıtlı olmayan, rasgele; dikkatsiz, ihmalci; ilgisiz;i. ihtiyaç oldukça gündelikle tutulan işçi; bir görevden başka bir göreve gitmek üzere yolda olan asker; yerine henüz yerleşmemiş hayvan veya bitki. casual clothes günlük elbiseler. casually

z. dikkat etmeden. casualness

i. ilgisizlik; kaygısızlık.
casual ca.su.al käj'uwıl Sıfat * tesadüfen olan. * kasıtlı olmayan, rasgele. * dikkatsiz, ihmalci. * ilgisiz.
casual tesadüfen olan; kasıtlı olmayan, rasgele; dikkatsi

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
casual labor
  • [N] gündelikçi
casual laborer
  • [N] gündelikçi, geçici işçi
casual wear
  • [N] gündelik giysi, rahat kıyafet
casual clothes günlük elbiseler.
casual clothes * günlük elbiseler.
casual labor gündelikçi i.
casual laborer gündelikçi, geçici işçi
casual wear gündelik giysi, rahat kıyafet i.