Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
büyütme
  • [N] enlargement, exaggeration, big: making big, aggrandizement, amplification, magnification, parlay
büyütme
1. enlargement, making {something} large.
2. phot. enlargement, blowup.
3. foster child; girl brought up as a servant.
4. exaggeration.
büyütme * enlargement, making {something} large. fotoğrafçılık * enlargement, blowup. * foster child; girl brought up as a servant. * exaggeration.
büyütme aggrandizement
büyütme aggrandizement

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
evlatlık büyütme fosterage
civciv büyütme makinesi brooder
büyütme gücü magnifying power
büyütme gücü magnifying power
Küçültme/Büyütme Adjust to
kristal büyütme crystal growth
En Fazla Büyütme Max Zoom In
tam büyütme maximize
bölge büyütme region growing
anlambilimsel bölge büyütme semantic region growing
Büyütme gözü Zoom box
Özel Büyütme Zoom Custom
büyütme gücü magnifying power [med.]
kristal büyütme crystal growth [elec.]
bölge büyütme region growing [elec.]
arttırma, büyütme upsizing [elec.]
anlambilimsel bölge büyütme semantic region growing [elec.]
büyütme gücü magnifying power [tech.]
civciv büyütme makinesi brooder [tech.]