Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
boşluk
  • [N] space, gap, hole, blank, cavity, vacuum, slackness, emptiness, nothingness, blankness, abysm, abyss, chamber, chasm, clear, clearance, daylight, desideratum, gulf, hiatus, hollow, hollowness, idleness, inanition, lacuna, nullity, separation, sinus, slack, vacancy, vacuity, void, voidness
boşluk
  • [N] backlash
müh.
boşluk
1. emptiness.
2. blank space, blank.
3. cavity.
4. phys. vacuum.

__ tulumbası vacuum pump {for removing air}.
boşluk * emptiness. * blank space, blank. * cavity. fizik * vacuum.
boşluk blank

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
boşluk bırakmak
  • [V] space, space out, blank: leave a blank, interspace
boşluk payı
  • [N] free play
boşluk (vücut)
  • [N] antrum
büyük boşluk
  • [N] vast
fıçıda kalan boşluk
  • [N] wantage
volkanik kayadaki boşluk
  • [N] geode
kanunda boşluk * legal loophole.
Boşluk Ayarı Gap Adjustment
boşluk tüpü crookes tube
v.yol aç:n.boşluk gap
boşluk yarat made a gap
boşluk yarat make a gap
yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk outer space
v.delik aç:n.boşluk slot
v.boşluk bırak:n.boşluk space
borusal boşluk tubular cavity
boşluk oranı vacancy rate
v.boşalt:n.boşluk void
n.boşluk:v.esne:prep.esneyerek yawning
atmosfer ve dışındaki boşluk aerospace