İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bother |
{'bɒðər}
- [N] sıkıntı, dert, zahmet, baş belâsı
- [V] daraltmak, sıkmak, can sıkmak, musallat olmak, sinir bozmak, canını sıkmak, dert vermek, baş belâsı olmak, rahat vermemek, üzülmek, takmak, sinir etmek, rahatsız etmek
|
|
bother |
i. sıkıntı, zahmet.
f. canını sıkmak, rahatsız etmek. |
|
bother |
f. canını sıkmak, sıkıntı vermek, üzmek, taciz etmek, rahatsız etmek; endişe etmek, merak etmek. |
|
bother |
i. sıkıntı, sıkıcı bir iş veya durum, zahmet, üzüntü veren bir şey. Its no bother Bir şey değil Zahmet olmaz. bothersome
s. sıkıcı, üzücü. |
|
bother |
both.er
badh'ır
İsim
* sıkıntı, zahmet.
Fiil
* canını sıkmak, rahatsız etmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|