border |
{'bɔ:rdər}
- [N] kenar, sınır, hudut, tarh, kenar süsü
- [V] sınır koymak, çerçevelemek, sınır komşusu olmak, bitişik olmak, benzer olmak, demeye gelmek
|
|
border |
i. kenar; hudut, sınır; bir resim veya yazının etrafındaki süs. borderer
i. sınırda oturan kimse. borderland
i. sınır bölgesi. borderline
i.
s. sınır
s. güçlükle ayırt edilebilen. |
|
border |
f. sınır koymak; sınır meydana getirmek; sınırdaş olmak, hemhudut olmak; benzemek, yakın olmak. border on sınır komşusu olmak; eğiliminde olmak. |
|
border |
i. 1. kenar; sınır, hudut. 2. kenar süsü.
f. sınırlamak. |
|
border |
sınır |
|
|