Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
border Dinle! {'bɔ:rdər}
  • [N] kenar, sınır, hudut, tarh, kenar süsü
  • [V] sınır koymak, çerçevelemek, sınır komşusu olmak, bitişik olmak, benzer olmak, demeye gelmek
border i. kenar; hudut, sınır; bir resim veya yazının etrafındaki süs. borderer

i. sınırda oturan kimse. borderland

i. sınır bölgesi. borderline

i.

s. sınır

s. güçlükle ayırt edilebilen.
border f. sınır koymak; sınır meydana getirmek; sınırdaş olmak, hemhudut olmak; benzemek, yakın olmak. border on sınır komşusu olmak; eğiliminde olmak.
border i.
1. kenar; sınır, hudut.
2. kenar süsü.

f. sınırlamak.
border sınır

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
border crossing
  • [N] geçiş: sınır geçişi
herbaceous border
  • [N] bitkilerden oluşan bahçe sınırı
Active Window Border Etkin Pencere Kenarlığı
Add Left Border Sol Kenar Çizgisi Ekle
Add Right Border Sağ Kenar Çizgisi Ekle
All Border Tüm Kenarlıklar
Bar Border Çubuğun kenarı
Border Color Kenarlık Rengi
Border Guide Kenarlık Kılavuzu
border line kenarlık çizgisi
Border Line Style Kenarlık Çizgisi Biçemi
Border Line Style Kenarlık Çizgi Biçemi
border on
1. sınır komşusu olmak.
2. eğiliminde olmak.
Border Spacing Kenarlık Aralığı
Border Style Kenarlık Biçemi
border type kenarlık tipi
border weight sınır kalınlığı
Border Width Kenarlık Genişliği
Bottom Border Alt Kenarlık
Bottom Double Border Alt Çift Kenarlık