İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
boom |
{bu:m}
- [N] patlama sesi, uğultu, derinden gelen ses, çıkış, patlama, canlanma, ani artış, vinç kolu, kamera kolu, seren, bumba, yüzer kütüklerden oluşan engel
- [V] gümlemek, gürlemek, gümbürdemek, uğuldamak, gelişmek, fırlamak, çıkış yapmak, geliştirmek, artırmak
|
|
boom! |
{bu:m}
|
|
boom out |
- [V] kalın sesle söylemek, gürleyerek söylemek
|
|
bust |
{bʌst}
- [N] büst, göğüs, başarısızlık, fiyasko, iflas, polis baskını, alem, cümbüş
- [V] bozulmak, bozmak, becerememek, sona ermek, vurmak, iflas etmek, iflas ettirmek, tartışmak, kırmak, patlatmak, tutuklamak, rütbe indirmek
|
|
go bust |
|
|
bust up |
- [V] arası bozulmak, sona ermek, başarısızlıkla sonuçlanmak
|
|
bust-up |
{'bʌst,ʌp}
- [N] tartışma, kavga, ağız kavgası
|
|
jib boom |
{'dʒıb,bu:m}
|
|
boom |
i. den. seren, bumba, baston; akıntının kütükleri götürmemesi ve gemilerin seyrine engel olunması için set şeklinde konulmuş ve araları zincirli tomruk dizisi; bu sınırın içinde kalan bölge. |
|
boom |
f.
i. top gibi derin ve kuvvetli bir ses çıkarmak, gürlemek; vızıldamak; hamle yapmak, acele hareket etmek; A.B.D. hızla büyümek, süratli bir gelişme kaydetmek {şehir ,iş}; ileri gitmek, ilerlemek;
i. hızla ilerleme veya yükselme {ticaret ,iş ,refah}; hamle; gürleme, uğultu, uzaktan gelen gürültü, derinden gelen ses; vızıltı {arı, böcek}. boom town belli bir nedenle birdenbire zenginleşen ve genişleyen şehir. boom out kalın sesle bildirmek. |
|
boom |
f. 1. gümbürdemek, gürlemek. 2. {bir yerin ticaret, nüfus v.b.} hızla yükselmek, patlamak {olumlu bir şekilde}; {ticaret} hızla artmak, patlama içinde olmak.
i. 1. gümbürtü. 2. Bom! {gümbürtü sesi}. 3. {bir yerin ticaret, nüfus v.b.´nde} {olumlu bir} patlama, hızlı artış. |
|
bust |
f.
i. k.dili patlamak, patlak vermek; iflâs etmek; patlatmak; mahvetmek, iflâs ettirmek; orduda rütbesini tenzil etmek; vurmak;
i. göğüs. bust; {argo} mahvolma, iflâs; slang top atma; içki âlemi. |
|
bust |
i. 1. göğüs. 2. büst. |
|
bust |
f. {
__ed/bust} k. dili 1. kırmak; bozmak; patlatmak. 2. tutuklamak. 3. girip aramak. 4. {askerin rütbesini} indirmek. 5. up {bir çift} boşanmak/birbirinden ayrılmak.
i. argo 1. tutuklama. 2. arama.
s. k. dili 1. kırık, kırılmış; bozuk, bozulmuş; patlak, patlamış. 2. iflas etmiş, sıfırı tüketmiş, topu atmış. |
|
bust a gut |
k. dili eşek gibi çalışmak. |
|
bust one´s ass |
kaba kıçını yırtmak, eşek gibi çalışmak. |
|
bust out of |
k. dili {bir yerden} sıvışıp kaçmak. |
|
bust-up |
i. k. dili boşanma; birbirinden ayrılma. |
|
go bust |
k. dili iflas etmek, sıfırı tüketmek, topu atmak. |
|
sonic boom |
ses duvarını aşan bir uçağın yol açtığı patlama sesi. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| |