boat |
{bəʋt}
- [N] kayık, sandal, tekne, bot, gemi, filika, kayık tabak
- [V] kayıkla gezmek
|
|
boat |
i.
f. kayık, sandal, gemi, filika; kayık tabak;
f. sandalla gezmek; sandal ile taşımak, nakletmek. be all in the same boat aynı halde olmak. |
|
boat |
i. {gemi, vapur, sandal, yat gibi} tekne: What time does the boat leave? Vapur kaçta kalkıyor? I´ve got a new boat. Yeni bir sandalım var. How many masts did that boat have? O teknenin kaç direği vardı? |
|
boat |
boat
bot
İsim
* {gemi, vapur, sandal, yat gibi} tekne:
What time does the boat leave?
Vapur kaçta kalkıyor?
I've got a new boat.
Yeni bir sandalım var.
How many masts did that boat have?
O teknenin kaç direği vardı? |
|
boat |
kayık, sandal, gemi, filika; kayık tabak; sandall |
|
|