Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bluff Dinle! {blʌf}
  • [A] sarp, dik, açık sözlü, pervasız, sözünü esirgemeyen, içten, candan
  • [N] blöf, kurusıkı, uçurum, kayalık
  • [V] blöf yapmak, blöfle elde etmek, kurusıkı atmak
bluff s.

i. tok sözlü, açık; sarp, dik {sahil} ;

i. kayalık, uçurum. bluffly

z. tok sözle. bluffness

i. tok sözlülük.
bluff f.

i. blöf yapmak, kuru sıkı atmak; bir şeyi blöfle elde etmek;

i. blöf, kuru sıkı. call ones bluff blöfe meydan okumak. bluffer

i. blöf yapan kimse.
bluff f. blöf yapmak, kurusıkı atmak.

i. blöf, kurusıkı.
bluff s. tok sözlü.

i. sarp ve yüksek kıyı/kaya.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
call smb.'s bluff
  • [V] blöfe meydan okumak, blöfünü görmek
bluff it out
  • [V] blöf yaparak kurtulmak
bluff it out blöf yaparak kurtulmak f.
call smb.'s bluff blöfe meydan okumak, blöfünü görmek f.