Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
bilgi
  • [N] knowledge, learning, cognizance, information, info, data, know-how, acquaintance, conveyance, dope, dope: inside dope, gen, gleanings, griff, griffin, intelligence, line, lore, notice, report, savvy, word, instructions
bilgi
1. knowledge.
2. information; data.

bilgi bankası comp. data bank.

bilgi edinmek to be informed; to obtain information.

bilgi erişim comp. information retrieval.

bilgi erişim dizgesi comp. information retrieval system.

bilgi işlem comp. data processing, information processing.

bilgi kuramı epistemology.
bilgi * knowledge. * information; data.
bilgi info
bilgi information

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ayrıcalıklı bilgi
  • [N] special knowledge
az buçuk bilgi
  • [N] smattering
bilgi alan
  • [A] informed
bilgi alanı
  • [N] field, bailiwick, ken
bilgi alma
  • [N] debriefing
bilgi almak
  • [ID] line: get a line on
  • [V] information: obtain information, information: draw information, debrief, news: have news from
bilgi bankası
  • [N] data bank
bilgi çıkışı
  • [N] data output
bilgi düzeyi
  • [N] standard of knowledge
bilgi edinme
  • [N] information
bilgi edinmek
  • [V] information: obtain information, informed: be informed
bilgi girişi
  • [N] data input
bilgi girme
  • [N] data entry
bilgi hazinesi
  • [N] treasury
bilgi iletmek
  • [V] word: send word to
bilgi-işlem
  • [N] data processing
bilgi işlemci
  • [N] data typist
bilgi kaynağı
  • [N] inquiries, source of information
bilgi koruma
  • [N] data protection
bilgi kuramı
  • [N] epistemology