Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
basket Dinle! {'bæskıt}
  • [N] pota, sepet, küfe, zembil, basket, sayı, çember {basketbol}, sepet örgüsünden yapılmış şey
basket i. sepet, küfe, zembil; sepet dolusu; spor sayı, basket. basketball

i. basketbol; basketbol topu.basket fern eğreltiotu, {bot}. Sarhasia basket hilt eli muhafaza etmeye yarayan yarım küre şeklinde kafesli kılıç kabzası. basket weave iki veya daha fazla iplikle örülen örgü. basket woman seyyar satıcı kadın. basketwork

i. sepet örgüsü.
basket i.
1. sepet; küfe; zembil.
2. spor sayı, basket.
basket sepet
basket bas.ket bäs'kît İsim * sepet; küfe; zembil. sports * sayı, basket.

Türkçe » İngilizce Yukarı
basket
  • [N] basketball, basket, cage
basket ,-ti basketball basket, the score made by putting the ball through the basket.

__ yapmak to score a basket.
basket basket[i] basketbol * basket, the score made by putting the ball through the basket.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
basket case {'bæskıtkeıs}
  • [N] kolu bacağı kesilmiş kimse, işe yaramaz kimse
basket chair {'bæskıt,tʃeər}
  • [N] sepet örgüsü sandalye
basket dinner
  • [N] piknik
basket hilt {'bæskıt,hılt}
  • [N] kafesli kılıç kabzası
basket lunch
  • [N] piknik
basket weave {'bæskıt,wi:v}
  • [N] sepet örgüsü
basket-work {'bæskıt,wɜ:rk}
  • [N] hasır işi
bread basket {'bred,bæskıt}
  • [ID] mide
  • [N] ekmek sepeti
card basket
  • [N] kartvizit kutusu
chip basket
  • [N] hasır sepet
osier basket
  • [N] hasır sepet {söğüt}
wastepaper basket
  • [N] kâğıt sepeti
wicker basket
  • [N] hasır sepet, sele
basket cell file hücre
basket centrifuge sepet santrifüj
basket coil sepet bobin
be a basket case k. dili
1. berbat bir halde olmak.
2. ambale olmak, doğru dürüst düşünemez halde olmak.
clothes basket çamaşır sepeti.
in basket gelen sepeti
in basket gelen sepeti

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
basket topu
  • [N] basketball
basket yapmak * to score a basket.
(basketbol) basket basket
basket topu basketball n.