İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
baked |
{beıkt}
- [A] pişmiş, fırınlanmış, fırında pişmiş
|
|
baked |
1. {f}. fırında pişirmek, kızartmak; ateşte kurutmak. baking {i}. fırında pişirme; bir pişim. baking powder krem tartar ve karbonat karışımı kabartıcı toz, baking powder. baking soda sodyum bikarbonat, karbonat.,xyz {fırında} piş/pişir. 2. fırında pisir{mek}. |
|
baked |
v.fırında pişir:adj.fırında pişmiş |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
baked apple |
- [N] elma: pişirilmiş elma
|
|
be baked |
|
|
baked beans |
- [N] fasulye: fırında fasulye
|
|
half-baked |
{,hæf'beıkt}
- [A] yarı pişmiş, acemi, deneyimsiz, aptalca, düşüncesiz, çiğ
|
|
baked ham |
- [N] jambon: fırında jambon
|
|
steak with baked potatoes |
- [N] biftek fırında patates
|
|
baked beans |
fırında pişirilmiş kuru fasulye. |
|
baked potato |
fırında patates; kumpir. |
|
half-baked |
s. 1. yarı pişmiş. 2. iyi düşünülmemiş. |
|
half-baked |
half-baked
häf'beykt'
Sıfat
* yarı pişmiş.
* iyi düşünülmemiş. |
|
baked egg |
fırında yumurta |
|
half baked |
yarı pişmiş |
|
twice baked bread |
çifte pişirilmiş ekmek |
|
baked apple |
pişirilmiş elma |
i. |
baked beans |
fırında fasulye |
i. |
baked ham |
fırında jambon |
i. |
be baked |
pişmek |
f. |
half baked |
yarı pişmiş, acemi, deneyimsiz, aptalca, düşüncesiz, çiğ |
|
steak with baked potatoes |
biftek fırında patates |
i. |
|
|