auto |
{'ɔ:təʋ}
- [V] otomobil: otomobille gezmek, araba ile gezmek
- [N] otomobil, oto, araba
|
|
auto- |
{'ɔ:təʋ}
- [PREF] oto, kendi kendine, kendi
|
|
auto-da-fe |
{,ɔ:təʋdə'feı}
- [N] ateşe atma cezası {engizisyon}, yakma {kitap}
|
|
auto graveyard |
|
|
auto-training |
{'ɔ:təʋ,treınıŋ}
- [N] kendi kendini yetiştirme
|
|
exit |
{'egzıt}
- [N] çıkış, çıkma: sahneden çıkma, ölüm
- [V] çıkmak, çıkmak: sahneden çıkmak, ölmek
|
|
emergency exit |
- [N] çıkış: acil çıkış, çıkış: tehlike çıkışı
|
|
Exit to the city |
- [PHR] çıkış: Şehire çıkış
|
|
Next exit |
- [PHR] çıkış: Sonraki çıkış
|
|
not to be able to exit |
|
|
Where is the emergency exit? |
- [PHR] çıkış: Acil çıkış kapısı nerede?
|
|
Where is the exit to the highway? |
- [PHR] çıkış: Anayol çıkışı nerede?
|
|
exit permit |
|
|
exit visa |
|
|
auto |
i. k. dili oto, otomobil. |
|
auto |
i. ABD otomobil. |
|
auto |
kendinden |
|
auto |
oto-, otomatik, özdevimli |
|
auto |
özdevimli |
|
Auto |
Otomatik |
|