Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
angle Dinle! {'æŋgəl}
  • [N] açı, köşe, dirsek, görüş açısı, tarz, yol, olta
  • [V] çarpıtmak, balık: olta ile balık tutmak, saptırmak, köşe yapmak, kıvırmak
angle i. açı, zaviye; sivri köşe; görüş açısı; vecih, cihet, safha; argo kâr. angle of incidence gelme açısı. angle of reflection yansıma açısı. angle of vision görüş açısı. acute angle dar açı. adjacent angles bitişik açılar. aIternate angles iç veya dış ters açılar. critical angle en küçük kırılma açısı; {hav}. zor iniş açısı. drift angle {den}. {hav}. akıntı açısı. abtuse angle geniş açı. plane angle düzlem açı. right angle dik açı. spherical angle küresel açı. angled

s. açılı, zaviyeli, köşeli.
angle f. olta ile balık avlamak. angler

i. olta ile balık tutan kimse; başka balıkları yutan büyük ağızlı ve boynuzlu bir çeşit balık, fenerbalığı, {zool}. Lophius piscatorius.
angle f. köşeler yaparak dönmek, viraj almak; {k}.dili ima yoluyla bir şeyi veya fikri öne sürmek; el altından soruşturmak. angle iron köşebent demiri.
angle i.
1. geom. açı.
2. {bir cisme ait} köşe.
3. k. dili bakış açısı, görüş açısı.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acute angle
  • [N] dar açı
adjacent angle
  • [N] komşu açı
obtuse angle
  • [N] geniş açı
right angle
  • [N] dik açı
angle for
  • [V] ima ile istemek
angle of incidence
  • [N] gelme açısı, geliş açısı
apical angle
  • [N] tepe açısı
angle of dip
  • [N] eğim açısı
external angle
  • [N] dış açı
angle of gradient
  • [N] eğim açısı
opposite angle
  • [N] ters açı
pitch angle
  • [N] eğim açısı
round angle
  • [N] tam açı
salient angle
  • [N] dış açı
sine of angle
  • [N] açının sinüsü
supplementary angle
  • [N] bütünler açı
vertical angle
  • [N] dik açı
angle of vision
  • [N] görüş açısı
visual angle
  • [N] görüş açısı
wide-angle Dinle!
  • [A] geniş açılı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
straight angle
1. an angle of 180 degrees.