Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
alley Dinle! {'ælı}
  • [N] geçit, dar yol, pasaj, patika
alley i. dar sokak, ara yol.
alley i. geçit, dar sokak, pasaj, ara yol; patika; bowling oyununa mahsus dar yol. up his alley tam onun işi, biçilmiş kaftan. alley cat sokak kedisi. alleyway

i. binaları birbirine bağlayan geçit.
alley i. bilye.
alley dar yol

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
down one's alley
  • [A] biçilmiş kaftan
up one's alley
  • [A] biçilmiş kaftan
alley cat
  • [N] sokak kedisi
back alley
  • [N] arka sokak
blind alley
  • [N] çıkmaz sokak, sonu olmayan şey
blind-alley
  • [A] sonu olmayan
blind-alley occupation
  • [N] yükselme olanağı olmayan iş
bowling alley
  • [N] bovling pisti, bowling pisti
skittle alley {'skıtəl,ælı}
  • [N] dokuz kuka sahası
tin pan alley
  • [N] popçular, popçuların oturduğu semt
be up s.o.´s alley k. dili biri için biçilmiş kaftan olmak, {tam} birine göre olmak: This job is right up your alley. Bu iş tam sana göre.
blind alley
1. çıkmaz sokak.
2. çıkmaz, açmaz.
be up someone's alley Konuşma dili * biri için biçilmiş kaftan olmak, {tam} birine göre olmak: This job is right up your alley. Bu iş tam sana göre.
blind alley * çıkmaz sokak. * çıkmaz, açmaz.
alley cat sokak kedisi
blind alley çıkmaz sokak
bowling alley bovling yolu
blind alley çıkmaz sokak
alley cat sokak kedisi
back alley arka sokak i.